Günlerdir Avrupa'nın korkulu rüyası olan şu salatalık olayı benim de uykularımı kaçıracak seviyelere geldi.Salatalıklarda mikrop ortaya çıkmış ve nasıl olduğu bilinmiyor,üstüne araştırılıyor tamam güzel ama bana biraz oyun gibi geliyor (hani Dünya nüfusunu dengeleme dersek zaten işin içinden çıkamayız da durun neyse) mikrop olarak "e koli" mikrobu belirtilmiş.Aklıma Discovery Channel'da izlediğim E-Koli belgeseli gelmişti.Orada da hangi eyalet hatırlamıyorum ama sularda E-Koli olduğu için çok kayıp verilmişti ve eyalet'in neredeyse hepsi başka yere nakil olmuştu.Sonunda tüyler ürperten cevap gelmişti;
İnekler dışkılarını nehir kenarlarına yapıyorlardı ve yağmurda o dışkılar haliyle nehire karışıyordu su arıtma tesisi de standart sterilize yerine biraz daha düşük seviyede suyu temizlemiş ve bu sebeple ortaya çıkmış.
Salatalık konusunda da ya birileri hiç ama hiç hijyenik ortamlarda üretmiyor ya da mikropları en basit sebzeye bulaştırmak istedi kasıtlı olarak.Salatalığın en kötü eve bile girdiğini düşünüyorum.
Bu olaydan dolayı hayatını kaybeden insanlara gerçekten çok ama çok üzülüyorum,ben de buna benzer bir vakınından geçtiğimden onların neler yaşadığını biliyorum umarım,rahat uyuyorlardır :(
Sözünde Durmayanlar
Yalancı yalancı sana kimse inanmaz,yalancı yalancı sözüne kimse kanmaz...
İnternetime dokunma dedik,yetmedi yürüyüş yaptık.Tepkimizi dile getirdik bir yandan iyi oldu bir yandan da bana kötü geldi.Neden kötü geldiğini bu yazının sonunda anlatacağım.
Şimdi özellikle de bilgisayar dergilerinden okuyorum da 3 tip mi 2 tip mi ne filtre sistemi geliyor efendim.Bu ne işe yarayacak derseniz; Çocuğu olan aileler için iyi olabilir,porno koruması,sansür falan.Standart filtrede de çoğu şey değişmeyecekmiş tam bir denetim.Zaten baştaki insanlar firmalar devamlı gerçek hayatta birer ebeveyn gibiler ne yaptığınızı öğrenmek isterler,nerelere gittiklerinizi öğrenmek isterler,nelerle ilgilendiklerinizi hatta ve hatta en büyük örneği bunun facebook nasıl vakit geçirdiğinizi ve belgeli (profil ve arkadaş fotoğrafları) olarak isterler.
Bizim ise bu sefer daha çok anonim olmamız gerekecek ve tepki getirilecek.Umarım yollarımız daha aydınlık olur,erkenden kararmadan.
Not:
İnternet'e sansür uygulamasına tepki yürüyüşünde çoğunluk hep gençti belki de tamamı gençti.Üzüldüğüm konu şudur ki Ülkemizde internetten de başka önemli şeyler oluyor acaba buna niye gençlik sesini çıkarmıyor en azından çoğu.Demek ki yine Ülkemizde İnternet bazı şeylerin (önemli olan bazı şeylerin) çok ama çok üstündeymiş :(
Hala mı?
Yine şu Nihat Doğan replikleri kulaklarımdan çıkmıyor,bıktım artık fakat herkesin konuşması ve bir şeylerini paylaşması ile yine prim yapıyor kendisi.E tamam da sen de bahsettin sen sanki yapmıyorsun? Diyeceksiniz haklısınız ama çok kısacık yazacağım bu başlığı en sonunda popüler cep telefonu uygulamasında oyun olan bir oyunun ( Angry B...) kendisine uyarlamışlar isim vermeden buradan bu konuyu da kapatıyorum.
0 Sen ne diyon birader? Anlat:
Yorum Gönder