Peki İNTERNET gerçekten de göründüğü işi mi yapıyor ?
İnternet sonu olmayan bir bilgi havuzu ama ilk kurulduğundan bu yana hala aynı mı? İşte orada durup biraz etrafa bakmak gerekiyor. İşin ehlileri kadar kullanan ve iletişime geçen insanların birer fikri olduğu zaten normal Dünya'da da bilinen bir şeydi. Fakat insanların gerçek Dünya'da yapamadıkları, söyleyemediklerini bir yere kusması gerekiyordu. İşte bu[arada] internet çok iyi bir fırsat oldu ve bu kullanılmaya başlanıldı. Şimdi bilgi çöplüğü olarak anılıyor, elinize tutarlı bilginin iki katı kadar da yalan ve tutarsız bilgi de geliyor. Bu bahsettiklerimiz olayın başka bir yönü diğer yönü ise hayat tarzımıza neler kattığı, gelin bu kısımdan olayı açıp biraz etrafta neler oluyor farkına varalım.
Net ve temiz bir bilgi her zaman kesin sonuş demeyelim fakat tutarlı sonuçlara götürüyor bizi değil mi? Bu kısımda hemfikir olmamız lazım hani eğer yok abi ben hipnetörlük yapacağım seniz yazını da sallamıyorum diyorsanız en yakın iett durağını bulup arazinizden uzaklaşmanızı istiyorum. İnsanlara sunulacak ürünlerden, fikirlerden tutundan da belki aklınıza gelmeyecek şeyler için tek başvurulan yer neresi ? Tabi ki istatistiksel veriler. Bu veriler eskiden çeşitli anketlerle veya yeni ürünler çıkmadan önce test, ön sürüm olarak insanlara tanıtılıyordu ve verdikleri karara göre sonuca bağlanıyordu. Şirketlerin günümüzün getirdiği büyük üretim bandını ve hızı etkili şekilde kullanabilmeleri için haliyle ellerine en hızlı yoldan veri gelmeliydi.
Peki bu nasıl mümkün?
İşte devreye internet tabanlı sosyal ağ - paylaşım siteleri girdi. En bilinen örneklerden devam edelim. Facebook ilk çıktığında sadece bulunduğu üniversite'de sosyal platformu kaynaştırmaktan öte bir adım atmıştı; Dünya'ya açılmak. Önceleri insanlar birbirlerini bulup, eski günlerin acısını çıkarmak için bir kaynaşım içine girdiler daha sonra bu kalıp biraz değişime gitti. Oyunlar, reklamlar, ufak anketler ve en önemlisi "LIKE" tuşu facebook platformunun en temel taşı çünkü bu kısımda yapacağınız like bir istatistiki veri oluşturuyor.
Kullanıcı:
Ne sevdi?
Hangi fikri beğendi?
Hangi fotoğrafı beğendi?
Hangi sosyal etkinliği beğendi?
Hangi şarkıları seviyor?
Hangi düşüncelere önem veriyor?
Hangi yemekleri beğenmiş? (Evet bu kısımda olanlara bir şey diyemiyorum)
Tabi en önemlisi bunları hangi ülke üzerinden yaptı. Anlayacağınız sadece facebook üzerinden milyarlarca belki de trilyonlarca istatistiki veri toplayabilirsin ve bu da ciddi bir pazar. Bunlara da ulaşmak isteyen firmalar pazara kolay ve daha az riskli mal, hizmet, ürün, fikir, slogan sunmak istiyorsa bu yola başvuruyor. İşin içinde biraz beyin yıkama da var tabi ama diğer şeylerde olduğu gibi azıcık sabliminal (Beni illüminati ile karıştırmayın lüfen :) yoksa empoze etme mi diyelim ?
Size tabi bu sosyal platformları nasıl kullanacağınız gibisinden veya işte bu kötü şu kaka bu bokumsu (o da neyse artık :D gibisinden sözler zırvalamıyoruz sadece bu yaptıklarınız yeryüzüne ne şekilde geri olarak dönüyor bildirelim istedik. Sonuçta yaptığınız her tercihte bir yol çıkıyor karşınıza.
Fikirler konusu da aklımı çelenlerden birisi mesela. Yaş kategorisine göre bireyler hangi düşünceleri seviyor veya hangi düşünürlerin sözlerini paylaşıp, beğeniyorlar. Buna göre belki de ülkelere olan tutumlar değişebiliyor. En büyük örnek olarak da YOUTUBE gösterilebilir. Özellikle Türk Milliyetçiliği bir hayli yüksek olan bu video paylaşım ortamında bilindiği üzere en kötü imaj yansıtan bir video bile hemen sildiriliniyor ve klavye saldırıları ile atağa geçiliyor. Bu da politik açıdan insanların eskiden günümüze kadar olan bakış açılarını değerlendirmek için iyi bir yol.
Bedavaya alıp, parayla satmak işte bu demek :)
Not: Olayların saçma olduğunu düşünenler varsa, tabi ki zorunlu değilsiniz fakat facebook'un verileri diğer firmalarla paylaştığı haberlere göz gezdirmelerini tavsiye ederim.
28 Mart 2012 Çarşamba
Siz Beğendiniz ;)
-
G rammy ödüllerine doymuş artık daha ben başka ne yapayım modunda takılmayan gayet sakin ve oturaklı bir sanatçı olan Jack White nihayet s...
-
80 'lerin çocuğu olaraktan. Yine sizlere tanıdık gelecek ama yeni nesilin pek alaka kuramayacak olan bir yazısını hazırlıyorum. Ne ...
-
K üçüklüğümüzde seyahatlerde yanımıza aldıklarımızı düşündüğümde, walkman, iskambil kağıdı, dönemin çizgi karakterli oyun kartları (hatta ...
-
T arihin tozlu sayfalarından bu sefer hatırladığımız bir şahsiyet mi desem yoksa dallamanın önde gideni mi desem?Karar veremedim ama dalla...
0 Sen ne diyon birader? Anlat:
Yorum Gönder