30 Eylül 2012 Pazar

Etkinlik çorbası

 İstanbul'un şu son on yılda ciddi bir atağı mı desem yoksa gelen sanatçıların iyi izlenim aldıklarından dolayı mı desem sağlam gruplar gelmeye devam ediyor... Hatta etsin. Unutmadan Feist İstanbul konseri için performans yazısı yazacağım hala ama çektiğim videoların boyutları büyük olduğundan adam akıllı youtube'a yükleyemedim :) o yüzden o yazı biraz gecikecek unutmadım yani. Sonra neler vardı yine bir gözden geçirelim, Red Hot Chili Peppers gelmişti fakat fiyatlardan değil de daha önceden Efes One Love'a gittiğimden dolayı orada o konserin pek performanslı geçeceğini tahmin etmiyordum ki çoğu konser sonrası yorumlardan bunu okudum. Eğer bu tür organizasyonlar yapılacaksa akustiğin iyi dağıtılacağı yerlerden biri olan stadyumlar terci edilebilir. Bkz. U2 Olimpiyat Stadı konseri, konser sonrası da baya izdiham gerçekleşmiş arada sıkışmış olanlara geçmiş olsun diyoruz.

 Onu bunu geçerek yakında ve önümüzdeki zaman dilimlerinde neler var hep birlikte görelim.

01 Ekim 2012 Ken Stringfellow (Nardis Jazz Club)

 Bilmeyenler için hatırlatalım yine Ken Stringellow R.E.M. grubunun bir süreliğine klavyecisi olmuştur. Bunun dışında multi enstrümentalist bir adam ne gelse çalıyor anlayacağınız :) R.E.M.'in;

Man on the moon, reveal, around the sun albümlerinde ve bazı konserlerinde büyük emeği vardır.  The Minus 5 ve Big Star gruplarına katkıları olmuştur. Geçen günlerde çıkan yeni albümü "Danzig in the moonlight" albümünü de dinlemenizi tavsiye ediyorum, piman olmayacaksınız.Yarın yani 1 Ekim 2012 tarihinde saatler 21:30'u gösterdiğinde Nardis Jazz Club'da yerlerinizi almaya hazır olun. Bilet satış tekniği ise Nardis'de biraz farklı önceden arayıp rezervasyon ettirip, etkinlik günü ise biletinizi alıyorsunuz :)



Konser için detaylı bilgiyi aşağıdan alabilirsiniz;
http://nardisjazz.com/







Bir kez daha aramıza geliyorlar "Hidden Orchestra" 

 Yanılmıyorsam ilk konserlerini yine caz festivali kapsamında geçen sene (2011) verdiler. Yine malum yer babylon'da sahne alan ve deneyselliği bir üst noktaya taşıyan Hidden Orchestra tekrardan Ülkemize ayak basıyor hem de yeni çıkan Archipelago isimli albümleriyle taze taze listelere giriş yaptılar. İlk albüme göre kıyaslama yaparsak üflemeliler eklenmiş, bunun dışında bizleri şaşırtan çift bateri yine devam etmekte :) evet ilk gördüğümde nasıl olur ya demiştim ama böylesi de varmış. 

 Archipelago albümünü üç gündür dinliyorum, içlerinden üç parça favorilerim arasına girdi. Yani daha güzel duygular uyandırdığından bunlar en önemlileri;

Vorka, reminder ve ilk parça olan overture.

 Archipelago kelime anlamı olarak zincir ve adalar grupu anlamına geliyor. Güzel ve performanslı geçeceğini umduğumuz bu konser 5 Ekim 2012 Tarihinde yine babylon topraklarında saat 22:30'da başlayacak. Lafı fazla uzatmadan önce bizi başka diyarlara götüren ilk albümden ilk parça olan antiphon  ve devamında yeni albümden reminder ile yazımızı noktalayalım. Antiphon parçasının daha önce klibi yoktu aslında daha sonra kısa film tadında bir şeyler yapıldı. En sona da geçen seneden yakaladığım performansı sizinle paylaşıyorum ;)








Bilet ve daha fazlası için tıklayın




















Nublu İstanbul (aramıza yeniden döndü)

 Daha önceden Nublu İstanbul Asmalımescit içinde babylon'un arka tarafında yer alıyordu. Sevmiştik o konsepti, sanatçılar - dinleyiciler arasında bir duvar yoktu hatta konser sonrası bile gayet rahat bir şekilde konuşabiliyordunuz :) sonra nublu belli performanslardan sonra kayboldu. Üzülmüştüm, belki de böyle bir konseptin daha oturması için daha zamanı var diye düşünüyordum ama sonra yeniden "Nublu İstanbul" yazılarını görmeye başlayınca birden "acaba neredeler" diye düşünmeye başladım. Daha sonra Karaköy girişinde bankalar caddesinin orada olduğunu öğrendim. 

 Bundan da güzeli Istanbul Sessions parçalarını güzel güzel dinleyebilecektim.  İlhan Erşahin - Alp Ersönmez - Turgut Alp Bekoğlu ve İzzet Kızıl'dan oluşan Istanbul Sessions ikinci albümü Night Ride ile ilk klibini de çekti :) bunun kutlaması içinde 12- 13 Ekim Nublu'da kutlaması yapılacak. İlk set 00:00 ikinci set ise 02:00'da başlayacak. Kaçırmamanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

Eski Nublu ile olan yazı baya hit almış orada bahsedilen etkinlikler hem geçmiş hem de mekan değişmiştir. Yeni adresi:

Bankalar Caddesi'nin (Karaköy girişi) başında Sabancı Üniversitesi'nin yanı. Vakıf Bank'ın karşısı. Gradiva Hotel'de Bank Cafe'nin alt katı.  

Gecenin karanlığına inen bir İstanbul gecesinden sizlere "Night Ride" adlı klip.




ilerleyen konserler ve etkinlikleri yine devem eden günler içerisinde buradan aktaracağım, hoşçakalın.
  






23 Eylül 2012 Pazar

Sesleri artık çıkmıyor mu yoksa gelmiyor mu ?

  21. Yüzyılın rahat olduğunu kimse söylemesin, her şey çocukken güzel diye bir şey var ya aslında o zamanla kayboldu, şimdi çocukta olsak etraf daha pis ve rahatsız bir havada.

 Terörün bitmek bilmediği doğuda hatta İzmir'e bile gelip batıda da varız diyenlerin sesi ne zaman kesilecek bilmiyoruz fakat ne hikmetse işin içine ülke girince karşılık vermeyi biliyoruz. Bu gözdağından başka bir şey değil.

Aklıma takılanlardan birisi de Amerika bugüne kadar devamlı karışan ülkelerin içine girdi ve "Biz Kurtardık" nidalarıyla sağa sola kendilerinin kurtarıcı olduğunu söyledi hatta onlar için kendileri bir Barış Elçisi. Nasıl oluyorda Suriye'yi hizaya çekemiyor Amerika ? Güzel oyunlar bunlar. Savaşa girmemek elimizden geleni yapacağız.






Eskilerden bir haber değil, günümüzün bir haberi. Ne kadar gerçek veya balon olduğu tartışılır ama farklı renkte metrobüs isteyen zihniyetleri de gördükten sonra biraz da inanası geliyor insanın bu habere. Hangi konuda olursa olsun ayırım yapıldıkça insanlar birbirinden daha çok nefret edecekler.

Özgürlük en doğal haktır. Verilmez ve alınılmaz.



 Klasik idiot düşüncelerinde biz verdik, siz almadınız, bizim sayemizde oldu... gibi teselli kelimeleri veya sizin birilerine sığınmanız gerektiğini empoze eden kelimeler verir bu anladığınız kişiler. Fazla asabiyet göstermek istemediğimden olayın detayını aşşağıdan okuyabilirsiniz;




http://www.ntvmsnbc.com/id/25381502


 Şunu bilmeliyiz ki, gelecek çok da iyiye gitmiyor. Siz siz olun elinizde saklayabildiğiniz güzellikleri çocuklarınız için saklayın.


16 Eylül 2012 Pazar

Bisiklet varsa, problem yok



 Bisikletler birer özgürlük aracı, bisikletler birer kendi kafana göre istikameti belirsiz kendini bulma aracı...

 Bu aralar bisikletlerle ilgili çok yazıyorum fakat olay benim bisiklet kullandığımdan veya bu adam kendi ne yapıyorsa illa blogunda anlatacak olayı değil. Son birkaç senedir bisiklet iyice önem kazandı. Yani eğer İstanbul'da yaşayan biriyseniz trafiğin ne kadar mide bulandırıcı olduğuna da biraz hak verirsiniz diye düşünüyorum. Bisikletliler derneği'nin ve Hollanda konsolosluğunun da katkılarıyla bu sene 13 - 16 Eylül 2012 Tarihleri arasında çok güzel bir etkinlik var; "Bicycle Film Festival"

 Bisiklet film festivalinde bir sürü kısa film ve ilk gün açılış konuşması artı son gün olan 16 Eylül sabahında Büyükada'ya bisikletler ile turlar düzenlendi. Bunun dışında beni en çok heyecanlandıran tabi ki festivalin resmi trailer'ı idi.



Trailer'da bir adrenalin ve karşılaşılan zorluklar var. Bunun bir o kadarı da yaşadığımız ülkede mevcut malesef. Çarşamba günü Avrupa Yakası Pedal Grubu ile giderken sahil yolunda bir şeridi bisikletliler olarak işgal ettik aslında işgal yanlış bir kelime olur, kapladık diyelim çünkü bizim de orada hakkımız var, fakat araba kullananların o bakışları sanki düşmanca bir tavır gibiydi. Neyse teknolojiyi çok yakından takip eden ve seven bir Ülkemiz var ama insanlık değerlerini yakalamaya gelince iş hiç öyle olmuyor.

Film olan Line of Sight için gerekli bilgiyi aşağıdaki siteden de takip edebilirsiniz.

http://www.lucasbrunelle.com/galleries/

Siz Beğendiniz ;)

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı