28 Mart 2012 Çarşamba

Bedava bilgi baldan tatlı (mı?)

  Peki İNTERNET gerçekten de göründüğü işi mi yapıyor ?




  İnternet sonu olmayan bir bilgi havuzu ama ilk kurulduğundan bu yana hala aynı mı? İşte orada durup biraz etrafa bakmak gerekiyor. İşin ehlileri kadar kullanan ve iletişime geçen insanların birer fikri olduğu zaten normal Dünya'da da bilinen bir şeydi. Fakat insanların gerçek Dünya'da yapamadıkları, söyleyemediklerini bir yere kusması gerekiyordu. İşte bu[arada] internet çok iyi bir fırsat oldu ve bu kullanılmaya başlanıldı. Şimdi bilgi çöplüğü olarak anılıyor, elinize tutarlı bilginin iki katı kadar da yalan ve tutarsız bilgi de geliyor. Bu bahsettiklerimiz olayın başka bir yönü diğer yönü ise hayat tarzımıza neler kattığı, gelin bu kısımdan olayı açıp biraz etrafta neler oluyor farkına varalım.

 Net ve temiz bir bilgi her zaman kesin sonuş demeyelim fakat tutarlı sonuçlara götürüyor bizi değil mi? Bu kısımda hemfikir olmamız lazım hani eğer yok abi ben hipnetörlük yapacağım seniz yazını da sallamıyorum diyorsanız en yakın iett durağını bulup arazinizden uzaklaşmanızı istiyorum. İnsanlara sunulacak ürünlerden, fikirlerden tutundan da belki aklınıza gelmeyecek şeyler için tek başvurulan yer neresi ? Tabi ki istatistiksel veriler. Bu veriler eskiden çeşitli anketlerle veya yeni ürünler çıkmadan önce test, ön sürüm olarak insanlara tanıtılıyordu ve verdikleri karara göre sonuca bağlanıyordu. Şirketlerin günümüzün getirdiği büyük üretim bandını ve hızı etkili şekilde kullanabilmeleri için haliyle ellerine en hızlı yoldan veri gelmeliydi.

 Peki bu nasıl mümkün?

 İşte devreye internet tabanlı sosyal ağ - paylaşım siteleri girdi. En bilinen örneklerden devam edelim. Facebook ilk çıktığında sadece bulunduğu üniversite'de sosyal platformu kaynaştırmaktan öte bir adım atmıştı; Dünya'ya açılmak. Önceleri insanlar birbirlerini bulup, eski günlerin acısını çıkarmak için bir kaynaşım içine girdiler daha sonra bu kalıp biraz değişime gitti. Oyunlar, reklamlar, ufak anketler ve en önemlisi "LIKE" tuşu facebook platformunun en temel taşı çünkü bu kısımda yapacağınız like bir istatistiki veri oluşturuyor.

 Kullanıcı:
Ne sevdi?
Hangi fikri beğendi?
Hangi fotoğrafı beğendi?
Hangi sosyal etkinliği beğendi?
Hangi şarkıları seviyor?
Hangi düşüncelere önem veriyor?
Hangi yemekleri beğenmiş? (Evet bu kısımda olanlara bir şey diyemiyorum)

 Tabi en önemlisi bunları hangi ülke üzerinden yaptı. Anlayacağınız sadece facebook üzerinden milyarlarca belki de trilyonlarca istatistiki veri toplayabilirsin ve bu da ciddi bir pazar. Bunlara da ulaşmak isteyen firmalar pazara kolay ve daha az riskli mal, hizmet, ürün, fikir, slogan sunmak istiyorsa bu yola başvuruyor. İşin içinde biraz beyin yıkama da var tabi ama diğer şeylerde olduğu gibi azıcık sabliminal (Beni illüminati ile karıştırmayın lüfen :) yoksa empoze etme mi diyelim ?

Size tabi bu sosyal platformları nasıl kullanacağınız gibisinden veya işte bu kötü şu kaka bu bokumsu (o da neyse artık :D  gibisinden sözler zırvalamıyoruz sadece bu yaptıklarınız yeryüzüne ne şekilde geri olarak dönüyor bildirelim istedik. Sonuçta yaptığınız her tercihte bir yol çıkıyor karşınıza.

 Fikirler konusu da aklımı çelenlerden birisi mesela. Yaş kategorisine göre bireyler hangi düşünceleri seviyor veya hangi düşünürlerin sözlerini paylaşıp, beğeniyorlar. Buna göre belki de ülkelere olan tutumlar değişebiliyor. En büyük örnek olarak da YOUTUBE gösterilebilir. Özellikle Türk Milliyetçiliği bir hayli yüksek olan bu video paylaşım ortamında bilindiği üzere en kötü imaj yansıtan bir video bile hemen sildiriliniyor ve klavye saldırıları ile atağa geçiliyor. Bu da politik açıdan insanların eskiden günümüze kadar olan bakış açılarını değerlendirmek için iyi bir yol.

Bedavaya alıp, parayla satmak işte bu demek :)

Not: Olayların saçma olduğunu düşünenler varsa, tabi ki zorunlu değilsiniz fakat facebook'un verileri diğer firmalarla paylaştığı haberlere göz gezdirmelerini tavsiye ederim.

15 Mart 2012 Perşembe

Etkinleşin, etkinleşelimmm

 Uzun zamandır performanslar hakkında yazmıyordum ama bu sefer güzel bir konseri haber veriyorum. 17 Mart 2012 Seetther konseri. Yer Babylon, biraz garip gelebilir belki o da Babylon'un konseptine ters geldiğinden olabilir. Kanıksamayın ama kendinizi Metal'in kollarına bırakın. Aslında saf Metal yapmıyorlar tabi ağırlıklı olarak post-grunge hissediyorsunuz. Vokalin o derinden girişi, distortion'ın kulakları titretişi ayrı bir haz veriyor dinleyene, belki de grunge olmasından mıdır bilinmez yoksa seslerden dolayı bir benzeşme var Kurt Cobain ile. Ben öyle hissettim sizi bilemem tabi.



 Disclaimer albümlerini ilk dinleme için tavsiye gösterebiliriz keza ikincisini de (Disclaimer II) Pride, pig, fuck it bunlar öne çıkan parçalar. Remedy ise gönüllerin bir numarası söylemeye gerek yok. Seether daha sonra turnesine katıldığı Evanescence'ın solisti Amy Lee ile Broken parçasını paylaştılar.

 Cumartesi (17/03/2012) saatler 23:00 olduğunda işiniz yoksa sizi bekliyoruz...




Broken



Remedy


Truth

6 Mart 2012 Salı

Bize fazla güvenmeyin !

  263.2457 sayısı 7 basamaklı olmasının dışında size ilk bakışta bir şey ifade etmiyor olabilir. Bu sayı ABD Savunma Bakanlığının 1950'li yıllarda hazırlamış olduğu Türkiye ile ilgili olan tanıtım filmi. Hani bu son zamanlarda o politikacı ajan, illimunati ve onlar aramızda gibi çıkan kavramlar bu videoyu izledikten sonra biraz daha kafada şekillenmeye başlıyor. İşin enteresan yanı görüntülerin neredeyse yatak odamıza kadar girmiş dedirtecek cinsten.

 Belki çok yaşlı değilim ama özellikle Ülkemizde değişen sistemlerin, özel sigorta şirketlerinin güçlenmesi ve özel hastanelerin bakkal gibi çoğalması, alışveriş merkezlerinin çoğalması bana yabancı gelmiyor. He unutmadan bir de indirim adı altındaki tüketim çılgınlığı. Bizi tanıdılar, onlar bizden biri. Eğitim almamızı istemiyorlar, cahillik ile beraber kardeş olarak yaşamamızı istiyorlar. Korkmaya ve kaçmaya gerek yok...

 Sadece hamleleri bekleyip göreceğiz

5 Mart 2012 Pazartesi

Cover - Over Me

  Cover olayı dinleyici için çok güzel olsa da yapacak olan kişi için biraz kanamalı bir duru oluyor. Sesiniz güzel olabilir, fiziğiniz de keza. O kıvamını tutturamadığınız zaman işte taklit olmaktan öteye gidemiyorsun (la cover zaten daha ne kadar orjinal olabilir ?) yani iyi tutturabiliyorsan kıvamı yine aslından daha çok konuşuluyorsun. Bu işin hakkını yine veren bir isim var; Melis Danişmend... En son Duman'dan Haberin Yok Ölüyorum adlı parçayı cover ayarı çekti ve kulaklarda lezzetli bir tını bıraktı... Umarız daha da devamı gelir, aslında üç nokta bir' de ki gibi sound^'u sertleştirip bir şeyler yapsa daha da güzel olacak... Hadi bakalım





Kettle parçasına da klip çekildi. Çok şirin olmuş

3 Mart 2012 Cumartesi

Birisi varsa diğeri yok mu?

 Tv alemini Dünya yüzeyinde bir şeye benzeterek örneklendirme yamayacağım çünkü çok alçakça bir şey yapmış olurum düşüncesindeyim. Neden bu kanıya varıyorum ? Öncelilkle değineceğim olaylar yayınlar ile ilgili. Hani iki gıdım faydalı bir görüntü görsen hemen tv ekranlarından kaldırılıyor onun yerine milleti bir bunalım çemberine sokan yayınlar çoğalıyor.

 Şimdi gelelim işin aslına...

 Mor ve Ötesi Türkiye'de saygı duyduğumuz benim de özellikle politik duruşu ve şarkılarıyla gönlümü kazanmış bir grup a bir de çok güzel bir bisiklet şarkısı yapmıştır kendileri o yüzden :) En son Kara Kutu adlı parçaya klip çekilmiş evet -miş'li geçmiş zaman çünkü biz de youtube sayesinde öğrendik bunu. Nedenin tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz ama RTÜK hemen alıyor bunu yayınlayamazsınız diye.

Şu soruları sorabilirim o zaman değil mi?

Televizyonlarda türlü entrika konusu olan diziler boy göstermekte özellikle tecavüz, aile parçalanmaları, kimin eli kimin götünde belli olmayan diziler falan diye uzar. Bu bir uyutma yöntemiyse 4:19 sn olan bir parçanın ne günahı vardır ? Çok mu erotik veya ar damarı çatlatan bir şey gördünüz ? Düşünceler ve sorular çok net. Cevaplar ise muamma denizinde. Biz bıraktık akışına yine her zamanki gibi iyimserliğimizi koruyup, umarız daha iyi oluruz diyorum ve yeni günlere böyle başlıyorum.


 Konsept 360 değişiyor. Bir de bisiklet için şarkı yazmışlar tamamen bisikletle ilgili değil tabi duygulara hitab eden bir parça. Dikkat ediyorum bazı klipleri hep eskilerden bir parça ile başlıyor bir tanesinde eski amiga atari oyunu ile başlıyordu. Bu sefer ise geleceğe dönüş filmi ile... Bisikletler güzel her pedal bir ilerleme. İstediğiniz bir yere, kişiye veya başka kapılara yolculuk. Kırmızı klasik bir bisiklet önünde sepeti güzel de bir zili olacak. O zaman işte vuracaksın yollara kendini. Fazla uzatmayalım.

 Bas pedalı bas gökyüzüne...
 Tek bir şansi bir bisiklet...

Bu koku bildiğin gibi değil ama ...

 Sevgili yazarlar, çizerler veya net başında vakit öldürenler. Siz de evinizin veya iş yerinizin güzel kokmasını arada bir tazelenmesini istersiniz değil mi? O kadar da eşşek değilsiniz herhalde. Yaklaşık beş senedir evde kullanılan bir oda spreyi var ama böyle bir adam zehirleme olayı daha görmedim hayatta açıkçası. Yahu utanmadan üzerine birde spring falan yazmışlar iyice dellendirmişlerdir beni.

 Normalde zaten bu piyasada satılanların bir ağırlığı var hani kolay kolay gitmiyor veya duygu dolu hayaller kurduruyor bu kokucanlar ama bazıları olmuyor olmuyorrrr diye şarkı söylemeye başlıyorum. Adını zikretmiyorum markasını falan siz anladınız diyorum. Tabi bununla yetinmeyip, kendimi araştırma için yollara verdim. Çok gittim, hatta dere tepe takla atarak üretim tesislerinde almaya çalıştım soluğu.

 Çok güzel bir şekilde ağırladılar beni. Hemen sadete gelmek istedim ve üretim bölümüne oradan da lab. ortamına geçtik. Bir de ne göreyim meğer bu adamların burun direkleri daha işe girişleri yapılmadan kırılmış. Burun koku reseptörleri yok olmuş. La oğlum ne yaptığınızın farkında mısınız? Sizin yüzünüzden boğazlarım artık iski atık su borusu gibi oldu dedim nafile tabi. Olayın farkında olmadan şuursuzca çalışmaya devam ettiler.

Kalın sağlıcakla efendim

Siz Beğendiniz ;)

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı