31 Mayıs 2013 Cuma

Bakalım neler oluyor ?

 Sevdicekler ve saydıcaklar, uzun uzun aralar vererek yazıyorum farketmişsinizdir yazıları. Sebebi ise artık bu blog'u bir web sitesine dönüştürme fikri ve başka yan projeler. Burası tamamen ölmeyecek tabi ama biraz daha az yazılacak. Çünkü doğduğumuz yeri unutursak, biliyorsunuz ki bizi eşşekler akabinde ise gergedanlar kovalar.

 Oto+AVM+Gezi = Park mı?

Başlığın karekökünü alsak da bu sorunun cevabı belli değil ama kafamızdaki kurtları bir dökelim.

Tarihine bakıldığında;

1806 yılında Halil Paşa Topçu Kışlası adıyla Osmanlı, Rus ve Hint mimarisinden izler taşıyan büyük ve ihtişamlı bir topçu kışlası yapıldı. Kışla binası pek çok savaş gördü. Özellikle, 31 Mart Olayları'ndan sonra önemli hasarlar aldı ve onarım bekledi. Ancak mimari ve tarihi açıdan önemine rağmen kışla, 1940 yılında dönemin İstanbul Valisi Lütfi Kırdar tarafından, Henri Prost'un hazırladığı imar planı çerçevesinde yıktırıldı. Kışla yıkılmadan önceki yıllarında, içindeki alan düzenlenerek Taksim Stadı olarak spora açıldı.

Şimdi bugünkü halinde tabi değişmez ise.  Duyarlı halkımız belki birhaftadan beri değişime direnmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Neye karşı ? 

Pis ve engel bilmeyen kapitalizm denen kalıba karşı. Şimdi dönen tilkilerden ötürü şunlar geldi aklımıza;

* Türk mantığı ile hareket edildiği üzere Taksimin dört bir yanı ve yabancı odaklı turist popülaritesini bir nebze olsun rahatlatmak için, otel yapılabilinir. Yanyana eczane açabilen başka bir Ülke de görmedim :)

 Yok hayır yayalaştırılacak deniyor fakat sizin elinizden alındıktan sonra ne yapılacağına sadece baştakiler karar verebilir. Bkz. keyfimin kahyası 

* Yayalaştırma yapılacaksa o zaman kaldırım taşlarını değiştirin veya zemine farklı yollar çizin. Zaten kaldırım yapmayı çok seven bir millet görmedim. 

* AVM olacaksa, zaten bu işlerde kara parla tonla dönüyor. AVM'lerin hali içler acısı. İnsanlara marka adı altında her şeyi getirdiler ama alan tayfa belli. Hani kıçıma CK don giyince özel güç sahibi olmuyorum veya kıçımın şekli de değişmiyor (korse hariç) markalaşma adı altında yozlaştırılıyoruz, zaten genel kültürü sevmeyen çoğunluğa sahibiz. 

* Son aklıma gelen ise çeşitli irili-ufaklı standlar açıp (bu standları da biliyorsunuz kimlerin açacağını) burasını daha bir parasal alana dönüştürmek. 

Direnen grup için veya en ufak bir olayda maruz kalınan biber gazı için çözüm önerileri sunuldu. İşte onlardan biri de ;



















 Yani işin özünde, gezi parkı para getirilecek bir hale dönüştürülecek. Ölü bir arsayı kapitalizm sevmez ;)

En eski hallerinden birini ekleyeyim, silinmezse hiç olmazsa buraya bakarsınız.













2013 Dünya Çevre Günü

Bisikletliler derneği tarafından düzenlenen geleneksel "Dünya Çevre Günü" 2 Haziran 2013'de saat sabah 9:40'da Taksim Meydanın da başlayacak ve çoğu kişiye rüya gibi gelecek olan Boğaz Köprüsü geçişi var :) internetten daha önceki videolara bakarak nasıl bir his olduğunu hemen hemen anlayabiliyor insan. Şimdi diyeceksiniz "La oğlum bisikletle köprüyü geçiyorsun, ne heyecanı var?" Öyle değil işte :) 

Murat Dostel adlı bir arkadaş meşhur video kanalında bir video paylaşmış. Biz de sizlerle paylaşıyoruz bu görüntüleri. İşiniz yoksa Pazar bekliyoruz heaaa ona göre (erken kalkacaksınız ama buna kesinlikle değer) 

 

İyi hafta sonları, iyi pedallamalar ve her şeyden önemlisi iyi bir düzen içinde yaşamamız dileğiyle 

16 Mayıs 2013 Perşembe

Durdurulamaz sololar

 Mart Ayı sonlarına doğru hazırladığımız Joe Satriani ile ilgili yazımızdan kısa bir süre sonra. Dünya Turu kapsamında Ülkemize geleceğini öğrendik :) havalara, karalara, damlara uçtuk diyebiliriz.

 Hem yeni albüm de çıkmış olup,dinledik. Unstoppable momentum adını almasında haklı sebebi var haliyle tüm parçalar dinlerken durdurulmaz bir şekilde kayıp gidiyor. Albümün nasıl bittiğini anlamadım açıkçası. Diğer albümlere göre Satriani soundu yanında yine enerjik parçalar. Aslında spor yapan ve solo seven biriyseniz kesinlikle çalma listesine hepsini eklemenizi tavsiye ediyorum.













 Bu hafta yüzümüzü güldüren olay ise Joe Satriani kendi facebook sayfasından Türk hayranlarına Türkçe seslenmesiydi. Alla alla n'oluyoruz derken, resmi sayfasında olduğunu farkettiğimde hakikatten işte "Adamın dibi" ünvanını aldı :D










Konserden bir gün önce yani 17 Mayıs'da saat 16:30'da Mephisto Kitapevi'nde imza günü var hayranları kaçırmasın. Tabi nasıl bir kalabalık olacak tahmin edemiyorum :)















18 Mayıs günü ise büyük şölen büyük gün üstad sahnede olacak aksilik olmazsa. Umarız Steve Vai gibi bel ağrılarına mağruz kalmayız :)
















Albümde en dikkat çeken parçalarıalbümdeki düzene göre sıralarsak;


1. "Unstoppable Momentum" 
6. "A Door into Summer" 
8. "Jumpin' In"  
9. "Jumpin' Out"           
10. "The Weight of the World" 


Özellikle Jumpin' In - Jumpin Out parçalarındaki bas ritimleri çok hoşuma gitti :)

Sizleri Albümün arka planını anlatan bir video ile başbaşa bırakıyorum.


 

Siz Beğendiniz ;)

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı