17 Temmuz 2010 Cumartesi

Bir Güzel Geçti İstanbul'dan (Imogen Heap)

 İlk keşfetmem sanırım Garden State filminde son sahne ile olmuştu kendisini "Let go" adlı parça ve oradaki inanılmaz ayrılış sahnesinde boğazımda düğüm oluştu denir ya bende iki katı düğüm oldu hatta kördüğüm efenim.Yutkunamadım bildiğin cuk oturmuş bir son ile kendimize getirdi bizi Imogen Heap abla.Frou frou adlı projede sesine hayran kalmıştım kadife gibi böyle okşuyor sizi sanki.Neyse sonra diğer albümlerini de keşfetmem nasip oldu,iyi ki de keşfetmişim kendisini.Bu yaz'da İstanbul Caz Festivali için pek iç açıcı durum yok derken (Stanley Clarke vardı gerçi es geçmeyelim) aaa bir de baktım kendisi geliyordu.Şaka dedim önce bi kendime gelmek için yüzümü yıkadım olmadı,tokat attım kendime gelir gibi oldum.Neyse apar topar koştum koştum aldım bileti.Bekledik efem günlerin geçmesini birer birer ve o gün çattı geldi.İstanbul Modern'de olacaktı konseri içeride özel bir alan diye bekliyordum fakat yan tarafında açık bir alanda gerçekleşti (amiyane bir tabir var ama kullanmayacağım çünkü kendi açımdan güzel geçtiği için :) yavaş yavaş saatler 21:00'a yaklaşırken Imogen Heap sahneden yerini aldı.Pek de şeker konuşuyordu ya şive İngiliz şivesi olunca ki pek sevmem daha bir yuvarlayarak konuşuyordu bayıldım bayıldım.İlk parça "The Walk" olarak sahnelendi,sonra coşturdu da coşturdu.
 Konserde afalladığım iki bölülm vardı birincisi; bileklerine taktığı özel mikrofonlar özellikle perküsyon içindi :S (değişik bir fikir ama çok iyi) diğeri de bis yapmadan önce klavye solosuydu yani tabiri caizse manyak bir şekilde koparttı millet baya gaz oldu zaten zombi gibi olan seyirci vay anasını bu süt kuzusu gibi duran hanım kızımızın içinde bir saykodelik bayan varmış dedirttirdi.Aralarda anlattı da anlattı iyi oldu bizlerle baya samimiydi.İstanbul'a ikinci gelişiymiş,efendime söliyim kapalıçarşıyı gezmiş,bir yerde bir beyfendi ile balık yemişler.Bir de yanlış hatırlamıyorsam çay ile bisküvi yeme sahnesi yaşanmış (ingilizlerin meşhur sütlü çayı var ama kendisi sevmezmiş) çikolatalı bisküvi ikram edilmiş "Bir tane aldım tamam kafiydi" ama baya ısrar ettiler gibisinden şakayla karışık devam etti muhabbet :D kendi özel bir çalgısı da vardı spiral şeklin uzunçubukları olan orta boy bir çalgıydı.Korku filmlerindeki gibi sesleri olduğunu söyledi hakkattende öyleydi."Just for now" şarkısını söyletmek içinde baya bir ter döktü kendisi,üç gruba böldü bizi eko yaptıracaktı ama gel de anlat "Just for now" parçasını iyi kötü onu da hallettik güzeldi :) umarım bundan sonra kulaklara aşinalık yapar dinleyenlerin.
  Son olarak diyeceğim öncelikle bir daha kendisini bekliyorum sonra sonraaaa kendisinin değişik bir dünyası var ki şarkılarından da belli oluyor(du) sayfasında yeni belirttiği üzere ellipse albümü aşamalarında çektiği görüntüler ve onun dışındaki görüntülerden düzenli kompozisyon yapıp dvd haline getirmiş üstüne üstlük Emmy Ödülü bile almış.Valla helal olsun diyorum kendisine :) gösterdiği sıcakkanlılığı ile taht kurdu gönlümde.Umarım tekrar görüşürüz İstanbul'da :-)

Fotoğraflar:
Motor üstündeki İstiklal'de bir yerlerde çekmiş kendisi
Diğeri Meşhur Kapalı Çarşı
Murat Verdi adlı kişi Imogen Heap'e bağlama hediye etmiş,tonlarına hayran kalmış.İlerde sazlı parçalar gelebilir...

0 Sen ne diyon birader? Anlat:

Siz Beğendiniz ;)

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı