18 Nisan 2012 Çarşamba

Hoşgeldin Jack Abi

 Grammy ödüllerine doymuş artık daha ben başka ne yapayım modunda takılmayan gayet sakin ve oturaklı bir sanatçı olan Jack White nihayet solo projesi olan Blunderbuss albümünü yayınladı.

 Günümüzün en önemli sanatçılarından sayılan White, multi enstrümantalist olarak piyano, gitar, bateri başka daha ne sayabilirim bilmiyorum. Görmedim açıkçası o yüzden :) yoksa diğer müzik aletlerini de yemiş bitirmiştir sanırım.

 Kendisi için en büyük lütuf olarak aldığı ödülleri bir kenara koyarsak "It might get loud" Adlı üç kişilik ikondan oluşan; Jimmy Page ve The Edge ile aynı kamerada rol aldı. Kendinden yaşamından ve gitarlarından bahsetti...


 Hatta bir gitarı var ki o zamanlar mobilyacıda çalıştığı zamanlardaki gitarı hala sapasağlam duruyor. Ekstra silinmiş olan bölümlerden size gelsin bakalım.







 Teknolojiyi fazla sevmiyor, bunu belgeselde de belirtiyor. Teknoloji, büyük bir yıkım diyor. Bri yandan da doğru faydası olduğu kadar bunun bir de iki katı zararı var aslında. Basitlik ve eski usül en iyisi aslında. Geçen sene nette haberleri okurken iu da dikkatimi çekti, ölmeden önce yirmi tane grup kurmak veya proje yapmak istiyorum diye bir ifadesi vardı. Bunu sadece traş olsun diye yapmıyor zaten. Hakkını veriyor doğrusu. Albümün ismi olan Blunderbuss'ın anlamı "Alay bozan tüfeği" hani şu filmlerde ağzı büyük pooof diye patlayan tüfekler vardır ya onun adı oluyor.
 Nihayetinde yazımızın sonunda yeni albümden "Sixteen Saltines" adlı parçayı sunuyorum. Orjinali kadar live performansı da çok başarılı efendim. Son söz olarak kendisini Türkiye'ye bekliyoruz :)




0 Sen ne diyon birader? Anlat:

Siz Beğendiniz ;)

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı