1 Ağustos 2010 Pazar

İntikam isteyen bir DOĞA

 Her yer ev olmuş,piknik yapmayı özleyenlerle dolmuş etraf.Eskilerin anlattıkları ile yaşıyor şimdiki nesiller biraz da ben hiç olmazsa azıcık da olsa yaşadaığımız yerin eski halini az-çok biliyoruz.Ordan dere akarmış kimisi der burda kocaman orman vardı.Diğerleri de buranın denizi pırıl pırıldı herkes burada güneşlenir,yüzerdi.Bu anlattıklarımın çoğu yaşadığınız yerlerde mazide kaldı.Hemen kafada 40'lık ampul yandı di mi?Hayır mı tamam florasan olsun di mi daha çevreci hem ampule göre daha az enerji üretiyor.Uçmayalım fazla...

 Normal Dünya döngüsü şu şekilde gerçekleşiyormuş.Buzullar eriyecek iklimler değişecek ve tekrardan oluşacak bir soğuma ile bir buzul çağı yaşanacak.Tamam burada belirttik iklimler değişecek ama normal koşullarla gerçekleşerek malesef bu bizim için geçerli değil.Çok geriye gitmeye gerek yok,haziran ayının son haftasında (2010'un) İstanbul-Florya'da birden büyük misket büyüklüğünde dolu yağmaya başladı hatta hatırlarsanız meterolojide sel ile ilgili uyarılar yapmıştı.360 derece değişen bir hava için malesef meteroloji bile güven olmuyor.Hiç hayıflanmamamız lazım.Az da olsa çok da olsa doğanın düzeninde bir karışıklık meydana getirdik.Şimdi ise "Haaaaa öylemi" diyerek arkada bırakılan pislikleri toplamaya çalışıyoruz.

 Sene 2009 başları.Malum küresel ısınmadan kaynaklanan ve devamlı değişiklik gösteren hava durumu canımıza okuyacaktı fakat kimse bunun farkında bile değildi.İkitelli yolu o gün bambaşka bir senaryoya hazırlanıyordu.Fırtına öncesi sessizlik verildi ve birden sel hiç olmadığı kadar can ve mal kaybına neden oldu.Topkapı'dan-Avcılar güzergahına giderken,Yenibosna'yı geçtikten sonra sağ tarafa baktığınızda Osmanlı'dan kalma eski bir taş köprü bulunur.Altı kanal oyuklarına sahiptir fakat bugün onun altından geçen kanal (Ayama Deresi) farklı bir yol izliyor ya da izlettiriliyor.Dere yatağının da küçülmesinden dolayı işte o gün orada bulunan fidanlıktaki evlerde sular altında kaldı.Başkası anlatsa belki inanmazdım ama inanılmaz derecede sular yükselmişti.Doğa intikamını almıştı bu kadar sessizlikten sonra.Dere yatağı çok küçültüldü,halbuki her şeyi bilen insanımız bir şey olmaz edasıyla rahatlıktan uçuyordu.

 Mesela gerçek bir örnek vereyim sizlere sonradan kimse ağlayıp sızlamasın.Ataköy'de en son proje Ataköy Konakları adlı proje hayata geçirildi mekan olarak gayet güzel fakat bir sorun vardı,o da bu sitelerin kurutulmuş bir bataklığın üzerinde olmasıydı hatta atık giderleri için içinden iki üç insan geçebilen borularla yeni yer altı güzergahları yapıldı.Konaklar yapılmaadn önce oradaki koku yüzünden insanlar yakınlarından geçemiyordu o bölgenin.Arada başka dalavereler döndüğünden bir şekilde çözüm buluındu.Arka kısmına ise kocaman atık arıtma tesisi yapıldı :D hatta orada oturanlar için yanına Ataköy Plus AVM yapıldı şimdi kokudan eser yok millet cafelerde cirit atıyor.Atsın tabi gözümüz yok fakat şu bir gerçek olası bir sel baskınında veya Allah göstermesin deprem anında ne kadar dayanabilir orası tartışılır (Kurutulmuş bataklığın zemin haritası?) İnsanlara akıl veriliyor,kullanılsın diye kimi hinliğe,kimi cinliğe,kimi de iyiye kullanıyor.

 İyi olan kazansın diyoruz.Başka hayatlar gitmesin.Boş bulunan yere değil uygun lokasyona sahip yerlere inşa edilsin yapılar.

0 Sen ne diyon birader? Anlat:

Siz Beğendiniz ;)

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı